BESTECİ VE İCRACILAR

SELİM III

Selim III (1761-1808)

28. Osmanlı padişahı. III. Mustafa’nın oğludur. Klasik Türk musikisinin en değerli bestecilerinden biridir. Besteciliği dışında ney üfler, tanbur çalardı. Tanbur hocası, geleneksel tanbur tavrının üstadı ünlü Tanburi İzak’tı. Osmanlı hanedanları arasında musikiye ilgi duyan, saz çalan, hatta bestecilikle uğraşan bir çok şehzade ve padişah çıkmışsa da, hiçbirinin musikiye ilgisi, musiki zevki ve bestecilik zevki III. Selim’in ki düzeyinde değildir.

III. Selim daha şehzadelik yıllarında saraydaki ve saray dışındaki musikicileri çevresinde toplamaya başlamış, saray meşkhanesini yeniden düzenlemiş, bu arada haremdeki musiki faalietlerini de teşvik etmeye başlamıştır. Onun şehzadelik ve padişahlık yılları Türk musikisi tarihinin en parlak çağıdır. Abdülhalim Ağa, Vardakosta Ahmet Ağa, Küçük Mehmet Ağa, Numan Ağa, Şakir Ağa, Sadullah Ağa, Emin Ağa, Kömürcüzade Hafız Efendi, Tanburi İzak, Dede Efendi ve daha nice vazgeçilmez besteci sarayın musikiye verdiği geleneksel desteğin en yüksek düzeye çıktığı bu dönemin musikicileridir.

Yenilikçilik, III. Selim döneminin en belirgin özelliğidir. Değişiklik ihtiyacı en çok yeni makam arayışlarıyla kendini belli eder; yeni makam tertipleriyle yeni yollar aranır.

Çeşitli bestecilerin katılımıyla bu makamlardan ortaklaşa fasıllar bestelenir. Eski gelenek ve yerleşik kurallar bir ölçüde zorlanır. Bu dönem Türk musikisi tarihinde “III. Selim Dönemi” diye de anılır.

III. Selim mevlevîydi. Bazı eserlerine “Selim Dede” imzasını atmıştı. Saray dışındaki, özellikle mevlevihanelerdeki musiki faaliyetlerini izler, hatta yönlendirirdi. Galata Mevlevihanesi’ne gidip ayinleri dinler, büyük şair Şeyh Galib’le sohbet ederdi. Hampartzum Limonciyan ile Abdülbâki Nâsır Dede de nota sistemlerini III. Selim’in teşvikiyle geliştirmişlerdi.

Suzidilara, arazbarbuselik, nevakürdî, pesendide, şevkefza, şevk-u tarâb, hicazeyn,

hüseynîzemzeme, nevabuselik, rast-ı cedid onun düzenlediği makamlardır. Ayin, durak, peşrev, kâr, murabba beste, ağır semai, yürük semai, saz semaisi, şarkı, köçekçe türlerinde 70’i aşkın eseri notalarıyla günümüze ulaştırmıştır. III. Selim “İlhamî” mahlasıyla şiirler yazmış, şiirlerini bir divanda toplamıştır. Bazı musiki eserlerinde kendi şiirlerini güfte olarak kullanmıştır.